13 Aralık 2011 Salı

27. Hafta - Bebek Göcek'te


Burada detayını verip de,  kimseyi sıkmak istemediğim türlü kargaşanın / karışıklıkların ve üzüntülerin içinde 74 yaşındaki annemi ve 78 yaşındaki babamı İzmir'deki kurulu düzenlerinden kopartıp Göcek'e getirdik. Akbulut'un giderek ağırlaşan İstanbul programı (haftanın 5 günü!!!) na sürekli beni İzmir'e götürmesi ekleniyordu, hep beraber Göcek'te kalmamız Akbulut'un sadece Dalaman- Sabiha Gökçen- Dalaman yapabilmesi için gerekliydi.  Bu uzun zamandır yollarda olan bizim için nasıl bir konfor bilemezsiniz. Akbulut geçenlerde bir televizyon programında Sabiha Gökçen Havalimanını görünce "aa Ebru baak benim evim" dedi, bu durumumuzun vehametini açıklar sanırım .30. haftadaki kontrol için İzmir'e gitmek hariç 32. haftaya kadar burada kalacağız. Bu hafta sıkıntılı bir haftaydı başta söylediğim gibi, az uyudum, okuyamadım, dikkatimi toplayamadım, ama insanoğlu her türlü zorluğa adapte oluyor, üzüntülerimizin verdiği sıkıntıları ne yapıp edip bastırmayı başardık. Hem bu sebepten, hem de bu hafta eve yerleşmek, eksikleri tamamlamak, gerekli konforu sağlamak ve ufak tefek alışverişlerle geçtiğinden uzun zaman yazamadım. 

Gece tuvaletleri gene başladı ve  artık yataktan doğrulmak çok zor. Önerildiği gibi soluma yatıyorum, bacaklarımın arasına yastık koyuyorum, son derece sıkışmış ve sıkıntılı uyandığımda sırt üstü yatmış oluyorum, bir gayretle sağıma dönüyorum. Tekrar soluma dönmek için sırt üstü basamağını  tekrar geçmem gerekiyor.  Haftanın 5 gecesi yalnız yattığım için, "kocam uyansa da, bu ters dönmüş kaplumbağayı çevirse" diye hayal etmek lüksüm yok. Doğrulmayı başarınca da, ayaklarım üzerinde yataktan kalma esnasın kemik kütürtüleri ve bel ağrısı için dişimi sıktığım 1-2 dklık süreç başlıyor. Ayakta dengemi sağlayınca, en yakın şey perde olduğundan ona asılıp(bir gün kornej kafama inebilir) yola çıkıyorum. Uyandığım süre ile odanın içindeki tuvalete ulaştığım süre arasında neredeyse 15 dk var belki daha fazla. Üstelik bu  gece boyunca en az 3 bazen 3- 5 kere tekrarlanır oldu. 

Geceler haricinde son derece konforlu bir hamilelik yaşamaktayım, gündüzleri hamile olduğumu unuttuğum anlar bile oluyor.  Oldukça hareketliyim, istediğim hız ve sarsıntıda araba kullanabiliyorum, bana göre uzun mesafeler bile yürüyebiliyor ve bana göre uzun süreler için bile ayakta durabiliyorum. Zaten geçmiş korkuları/tespitleri ve önerileri dikkate alırsak, halen ayakta olmam bile mucizedir. Gün içinde defalarca şükrediyorum halime. 

7 Kasım 2011 Pazartesi

26. Hafta - Alışveriş

İnsan hamile olunca neler neler almak istiyor, istiyor da bu haftalara kadar hiç bir şey alamadık biz, hep korktuk. Bebek mağazalarından da çıkmadık ama; hevesle alışveriş yapanlara özene özene, ilerleyen tarihlerde yatırılırsam annemle Akbulut çıkıp alışveriş yapsınlar diye, beğendiklerim listesi oluşturmaya çalıştık. Öyle korkuyorduk ki olabileceklerden, elimizi uzattığımız herşeyi raflarına geri bıraktık. Hamileliğimin ilk yarısında yaptığım alışveriş, hamile kıyafetlerinden ibaretti sadece.

Ailede en son kucakladığımız bebek, ablamın kızı. O da yani 23 yaşına vardı neredeyse:) Kuzenimin ikizleri var 2,5 yaşındalar, ancak alışveriş süreçlerinde katılımcı olmadığımızdan yeni akımlardan haberimiz yok. Bu nedenle, forum forum, blog blog geziyor, doğurmuş büyütmüş arkadaşlara soruyor, neler lazım olacak, hangisi ivedi, hangisi sonra alınabilir, hastane çantasında neler olmalı, ne nereden kaça alınmalı diye, mesai yapıp duruyordum. Tutumlu bir mühendis kocanın, Marie Antoinette kıvamında bulduğu tutumsuz karısıyım ben malesef. Bu sebeptendir belki, bebeğin erkek olmasını, erkek reyonlarının kız reyonları yanındaki zayıflığını gözönüne alarak alışveriş açısından büyük avantaj sayıyor. Ne kadar zapt altında tutsam da alışverişlerimi gene bir yerlerde fire verebiliyorum. Markalarından, fiyatlarından oluşan kocaman bir listem var şimdiden, neyin ne olduğunu ve ne kadar lazım olduğunu pek bilmeden.

Derken 2 hafta evvel anneanne isyan etti ve elime alıp alıp bıraktığım organik tulum takımlarından birini aldı. Şeytanın bacağını kıran o takım oldu, annem son kontroldeki morallenmemizin ardından organik bir hastane çıkış takımı daha aldı. Zaten  annem ve teyzem hamileliğim boyunca bize aldırmadan ufak tefek tulumlar, çoraplar, artık gözleri/gönülleri ne severse almaktalardı. Ardından ilk alışverişlerin hazzı başladı; Mother Care'i  her gezişimizde çok beğendiğimiz, son gezintide bir tek kaldığını farkettiğimiz anne çantasını, artık almak lazım diye aldığımız lohusa takımı takip etti. İlk bayram hediyesi de teyzemden geldi; açık yeşil bir tulum :) Akşam evde, karnımın üstüne tutup yakışıp yakışmadığını anneme sorunca, annem bu hamileliğin beni delirtmekte olduğuna karar verdi.

Mobilya baktık, park yatak baktık, beşik baktık, bebek arabası baktık, karar da verdik çoğuna. Aldıkça ve kullanıp memnun kaldıkça yazacağım günler gelecek inşallah.

Haftanın şikayeti: Şu hemen her hamileden duyduğumuz bacak krampları ilk kez bu hafta ziyaret etti beni de.  Şöyle izah edeyim, gecenin bir yarısı bütün bacağınıza saplanan bir krampla uyanıyorsunuz,  bacağınızı hangi pozisyona soksanız, neresini ovsanız fayda etmiyor, geri uzanıp kıpırdamamakta buldum ben çareyi. Bir daha olmasa keşke, ama okuduklarımdan/duyduklarımdan biliyorum ki bu dilek nafile...

Kullanışlı Linkler:
Diğer Bloglardan Alışveriş Tiyoları: Hastane çantanızda neler olmalı?,
Doğum çantasıBebek alışverişi,
Anne Adaylarına Alışveriş Tavsiyeleri:,
10 Gereksiz Bebek Ürünü Listesi ,

Hastane/Doğum Çantasında Olması Önerilenler
Anne İçin Gerekenler
Hamilelik ve doğum takip kartınız ve doktor kontrollerinizin bulunduğu dosyanız, son yaptırdığınız kan ve idrar tahlilleriniz, sigorta kartınız, sağlık karneniz.  
Yakınlarınızın telefon numaraları 
Nakit para
1 adet önden açılan gecelik 1 adet sabahlık  ( en az 2 hatta 3 diyen var)
Deodorant/parfüm, diş macunu ve fırçası, tarak, şampuan, sabun, ıslak temizleme mendilleri, kulak pamuğu vb kişisel eşyalarınız 
Saçlarınızı  toplayabileceğiniz toka ya da bant 
2 adet özellikle önden kopcalı emzirme sütyeni ve pedleri 
Meme uçları için krem, göğüs kalkanı (lansinoh göğüs ucu kremi olabilir gerçekten çok etkili bir krem)
Göğüs pompası (özellikle meme başı olmayan hanımlar için) 
İhtiyacı kadar pamuklu ve tek kullanımlık iç çamaşırları 
1 paket hijyenik kadın pedi
1-2 adet atlet 
Kağıt peçete ve havlu 
Eve dönerken giyebileceğiniz rahat kıyafetler 
Ayağınızı sıcak tutacak kalın çoraplar 
Kolay giyilebilen alçak topuklu, kaymayan bir çift terlik
Bebek İçin Gerekenler
2 tane tulum 
1 tane çorap 
2 tane ağız mendili (ne 2si, min.6 bence)
Battaniye
2 tane şapka ve eldiven 
2 takım kıyafet (zıbın takımı, pijama takımı, patiği, başlığı vs) 
Yelek ve hırka
3–4 tane bebek bezi
Bebek Şampuanı
Araba koltuğu/ana kucağı veya portbebe 
Havlu, ıslak mendil
1 tane yelek





25. Hafta - İlk Gülümseme

İzmir'deyiz. Kontrol zamanı. "Kahraman Bey kiloma kızacak mı?  Bebeğin hareketleri bu ara pek yavaşladı, bir sıkıntı çıkacak mı? ya gelişiminde sorun varsa? Rahim ağzının ölçümünde ne sonuç çıkacak? Yasaklar artacak mı, yatırılacak mıyım, hayatım kısıtlanacak mı? Tansiyonum nasıl?  İlk kayıtlarının durduğu DVD yi de kırmışız zaten. Biz ne biçim ana babayız, daha dosyasına bile hakim olamıyoruz" Yanımda Akbulut, yüreğimde binbir endişe, beynimde binbir sorgu ile girdim kapıdan içeri.

Biraz yağlı bir anne olduğum için, bebeğin görüntülerini net almak pek zor, Kahraman Bey ultrason esnasında espri yaparsa pişman oluyor çünkü ben göbeğimi hoplata hoplata gülünce görüntülerin anca ulaşabildiği netliği bozuluyor. Hem gülmemek hem de konuşmamak için dudaklarımı ısırırken, bebeğimiz elini yanağına dayamış halde göründü. Eski halinden eser yok, yanakları toparlanmış böyle, iyice sevimli bir surat, gülümsedim  nasıl desem, içim huzur doldu onu öyle görünce. Aynı anda, sanki o da mı gülümsedi ne? Derken Kahraman bey, "bakın gülümsüyor" demez mi. Görüntüyü kaybetmememiz lazım, dilimi ısırdım. Pozisyonunu anlattı Kahraman Bey, Sırt üstü, ayaklarını ağzına kadar uzatmış, keyif içerisinde yatmaktaydı delikanlı, ve tekrar suratına geri döndük, elinin yanağında olması  öyle hoşuma gitmişti ki tekrar gülümsedim ben. İnanaılmaz ama bebek de gülümsedi ve tekrar Kahraman Bey den onayı geldi: "Bakın bakınn, gene gülümsüyor!" !!!... Hiç utanmadan ağlayabilen, türlü ortamlarda gözyaşlarını sakınmayan biriyim de niyeyse bu kez kimse görsün istemedim; gözümden iki damla yaş aktı yanağıma da ultrason odasının karanlığı sağolsun, farkedilmedi.. O nasıl bir koordinasyondur, o nasıl bir moral veren bebektir. Ne olur, sen onu bana bağışla tanrım, kucağıma alayım..

Bebek 700 gram olması gerekirken 940 grama ulaşmış, bu iki hafta sonra 1,5 kilo olacak demekmiş, bu ay 2 kilo almışım; artık bu konuda söyleneceği söylediği için bu kilo iyiymiş (burada biraz sitem var mı ne!?!)suyunun miktarı çok güzelmiş, rahim ağzı 3,46 cm.miş, hareketleri oldukça iyiymiş, ben hem hareketli günler geçirdiğimden hem de bebeğin yatış pozisyonundan ötürü az hissetmişim geçtiğimiz günlerde, herhangi bir kısıtlamaya gerek yokmuş,

Yaşımdan ve geçmişimden kaynaklanan riskleri bitmiş değil tabi. Coraspin kullanımının riski ile ilgili kulaklarımızı kapatmak istediğimiz bilgiler ve bayram sonrasında(1 hafta sonra) yapılmak üzere Şeker yükleme testi, İdrarda albümin takibi, AST ALT kontrolü ve tam kan testi listesini, çektiği ultrason görüntülerinin benim evham bozukluğuma uygunluğunu kontrol ettikten sonra (bakıp bakıp uydurabileceğim  yeni evhamlar var mı diye inceliyor her seferinde neredeyse bir fotoğrafçı titizliğinde :)) dosyamızı verdi  ve tansiyonumu düzenli olarak takip etmemi istedi Kahraman Bey. 

Oğlum gülümsedi benim, o testlerden de, takiplerden de geçerim :)


24. Hafta

28 Ekim 2011 Cuma

23. Hafta - Bebek Boat Show'da

Hem baba "marinacı", anne eski "marinacı", hem de anne babayı iş seyahatlerinden dolayı az görüyor diye, doktorumuzdan izni ve fazlaca büyük olan karnımız havalimanında sıkıntı çıkartmasın diye haftasını ispat eder raporu da alınca Boat Show yollarına düştük. Herşey planladığımız ve beklediğimiz gibi gitmediyse de, hava değişimi/moral/hareket oldu.


Ebru Mete
Bebek boatshow'a gidiyoor.  ·  · 16 Ekim, 22:09


  • Sen, Işıl ÇelikCem ÇalıkoğluSebnem Guvenir ve 5 kişi daha bunu beğendiniz.

    • Yeşim Öncel Mukan İyi yolculuklar; bebeğe ve sana ... Geldiğinizde görüşelim.
      16 Ekim, 22:20 ·  ·  1 kişi

    • Ebru Mete acaip olan şudur: gitmekten vazgeçtim diye domates aldık bugün yarın onu yapacaktım. acaba bir hafta durur mu domatesler? hazır damotes uzmanı bulmuşken sorayım dedım:)
      16 Ekim, 22:22 · 

    • Yeşim Öncel Mukan Durur, durur da... Fazla da bekletmemeye çalış, bu arada daha da bile olgunlaşır...
      16 Ekim, 22:23 · 

    • Ebru Mete Tamam, da zaten olgunundan almıştım:( neyse kısmet.
      16 Ekim, 22:25 · 

    • Tuncay Özses alıştırmayın çocuuu. maça götürün.
      17 Ekim, 09:35 ·  ·  1 kişi

    • Ebru Mete ‎:))))) futbolcu olunca, bolca tekne alacağından şimdiden görgüsü artsın:)
      17 Ekim, 09:36 · 

    • Tuncay Özses kaptan tutar. bırakın bu işleri. çocuk avam olmasın.
      17 Ekim, 10:00 · 

    • Ebru Mete ‎:)))
      17 Ekim, 10:47 · 

    • Ebru Mete gitmesin yani Boat show'a?
      17 Ekim, 10:48 · 

    • İlkay Marangoz ne zaman geliyorsunuz, ben de bebeği görmek istiyorum :-)
      17 Ekim, 11:25 ·  ·  1 kişi

    • Ebru Mete ‎:))) Salıdan Cumartesi akşamına kadar oradayız, halen cep telefonsuzluğum devam ettiğinden, Marintürk standı /Akbulut vasıtasıyla bana ve göbeğime ulaşabilirsinizz:)
      17 Ekim, 11:36 · 

    • İlkay Marangoz ha ha ha süpermiş, gündüz zor ama akşam üzerine ya da aksam yemeğine bir randevu yazdırabilir miyim?
      17 Ekim, 11:56 · 

    • Ebru Mete Ay ne demek, zevkleee :) Size nasıl ulaşabiliriz?
      17 Ekim, 12:09 · 

    • İlkay Marangoz Mail attım...
      17 Ekim, 12:14 · 

    • Ebru Mete tamamdır
      17 Ekim, 12:21 · 

    • Cem Çalıkoğlu Bizde ordayız :)
      17 Ekim, 21:16 · 

    • Işıl Çelik Bize de bekleriz...Benim kızım da gelecek!
      17 Ekim, 23:09 · 

    • Işıl Çelik Bebek olsa acayip bakardı, bayılıyor bebeklere çocuklara Pati cim.
      17 Ekim, 23:10 · 

    • Ebru Mete ‎:) yaşasın Pati de geliyoooorr
      17 Ekim, 23:21 · 

    • Ebru Mete Cem, bu kez uzun görüşelim ayaküstü değil, rica ederim ona göre ayarla planını msg at, tel aç
      17 Ekim, 23:22 · 

    • Ebru Mete yalnız hamile hamile son dk planları, son dk bavulları zor oluyormuş.ütü kuru temizleme, bavul, kargaşa, gündelik telaş derken çok yoruldum. nerdeyse pişman olmak üzereyim..
      17 Ekim, 23:24 · 

    • Işıl Çelik iyidir egzersiz...sıkılmıştır bebiş, hava değişimi olur:)
      18 Ekim, 00:01 ·  ·  1 kişi


Bebek Boat Showu gördü, geri döndü: Pati gelmedi, Cem Çalıkoğlu ile görüşülemedi, Tuğba Türe Portekize gitti, Işıl Çelik ile kahve bile içilemedi. Melih, Yeşim Öncel MukanErol Demiray ve İlkay Marangoz da olmasaydı, bebek çok sıkılabilirdi. İnşallah kısmet olur da, seneye kendi ayakları üzerinde stand gezer. Bu vesile ile belirteyim, İstanbul'da yaşanmaz, yaşamayı beceren herkese tebrikler..
 ·  ·  · 23 Ekim, 21:07

    • Işıl Çelik Boatshow 2012 de bebek yürüyerek stand gezecek, gezerken bulduğu herşeyi salyalarını akıtarak ağzına sokacak, Ebru bebeğin peşinde mikropları kovalayacak, Pati gelecek, mutlaka bebeğin suratını yalayacak, Işıl Çelik kahve falan değil, bebeğe en güzel muhallebiyi yapacak...Ben bebeği şimdiden çok sevdim!!
      23 Ekim, 23:16 ·  ·  1 kişi

    • Ebru Mete Kime benziyordu, baktın ama söylemedin? :))
      23 Ekim, 23:22 · 

    • Ebru Mete İnşallah Işılcığım, bir de önlem alalım: 2012 de Patiyi fuara getirirken dilini fırçala emi?
      23 Ekim, 23:24 ·  ·  2 kişi

    • Erol Demiray Buldum, Mete Kahraman yada Metehan Kahraman. Olmaz mı?
      Salı, 19:06 ·  ·  2 kişi