2 Eylül 2011 Cuma

4. Hafta - Israr/Sonuç/Sevinç/Panik/Korku

Bu hafta, sevgili çocukluk arkadaşım, pek değerli jinekoloğum(aslında dermatolog kendisi, ancak karşımda ve mecbur kalınca 10 kadın doğumcu gücüne erişebiliyor) liseden beri her derdimi anlamayı başarabilmiş Tuğba'nın 2 günde telefon açıp ısrarla hamile olup olmadığımı sorguladığı ve test yapmam konusunda baskı yaptığı haftadır.

Öylesine ısrarcıydı ki kendisi (böyle "hamileliği anlayabilme" gibi bir 6. hisse sahip olduğunu sonradan itiraf edecekti) adet tarihimi ilk kez benden başka birisinin takip ettiğine şahit oldum. Sonunda, telefonu kapattım, gidip bir test satın aldım ve oldukça erken sayılabilecek bir tarihte (4 hafta+2) yaptığım idrar tahlilinin ardından gördüğüm çift çizgiyi, hak ettiği gerekçesiyle ilk onunla paylaştım. Dolayısıyla hemen hamilelik durumuna geçişle ilgili ilk önlemlerimizi o görüşmede aldık. Sonrasında gene doktor olan eşinden, nasıl olup da elimizdeki bir idrar tahliline dayanarak böyle pervasızca gelin güvey olduğumuza dair paparayı yiyecektik ama olsun :)))

Akşam Akbulut'la Del Marinn'de her zamanki masamızda buluştuk. "Nasıl görünüyorum sence, güzelleştim mi çirkinleştim mi? hayır kız mı olacak erkek mi çok merak ediyorum???" diye artık izah edilebilecek en acaip şekilde müjdeyi verdim. Anlayışı kıt değildir şükür, hem yıllar içinde benim izahatlarımdan çıkarım yapma yeteneğini de epey geliştirdi. Önce inanamadı, çünkü dediğim gibi, biz Eylül ayında tüp bebek yapacaktık :) Sonra suratında ilk hamileliğimden hatırladığım sevinç ve panik ifadesine ek olarak, malesef çok da iyi anlayabildiğim korkuyu gördüm!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder