Annemin beni doğurabilmek için katlandıklarının hikayesini bir ömür dinledim. Allahtan dinledim, yoksa 24 saat bulanan mideme dayanamazdım. Kendisi 2. ayında kusmaktan ileri derece su kaybı ile hastahane yatırılmış ve 5. ayına kadar, sigara kokan babamı ziyaretlerde odasına bile sokamamış. Hatta durumun vehametini şöyle özetleyeyim;bana 36 yaşında hamile kalmış, ilk ay 10 kilo vermiş, 4 ay tedavi olmuş, sonunda o 10 kiloyu geri almış, beni doğurmuş :)) Zaten minicik bir kadın olduğu için de (neredeyse benim yarım) Hamile kaldığından daha ince bir anne olarak hayatına devam etmiş .
Benim de 7. haftam böyle delicesine bir bulantı ile başladı ve o bulantı bana sonunda sigara bıraktırırken, kilo da aldırdı.
Önce vicdan gardiyanı sigarayı anlatayım, bu hafta sonunda , gün de üç kere sigara yakıp, püf tek nefes sonrası "ıyy başım döndü, nasıl yapıyorum ben bunu minnacıcık bezelyeye" deyip, söndürmeye başladım. Tuğba telefonda, "Ebrucuğum, pasif içiciliktende o kadar duman çekiyorsundur gün içinde ciğerlerine, aramızda kalsın ama eski içiciliğine göre bırakmışsın demek, sonuna kadar bu kadar içsen bile olabilir." diyene kadar vicdanım gün boyu çen çen ediyordu. Sonunda vicdan sustu ve sigaraya ile vedalaştım 8. hafta ortalarında.
Gelelim bulanan bir mide ile nasıl kilo alabildiğime. Ben normal hayatında, annesinin ve eşinin tüm itirazlarına rağmen; tuz yiyip, tuzla yaşayan, keçi burcu bir insanım. Öyle, tatlı pasta, dondurma, kek filan, ayıp olmasın diye ikram edildiğinde, yahut bir şekil önüme konduğunda filan yerim. Çayıma/kahveme attığım şekerden (bardaksa 2 fincansa 4) ve çikolatadan başka tatlı bilmem. Ama bu mide bulantısı beni benden aldı. Normalde katkılı diye ağzıma sokmayacağım, haribo ayıcıklarını tek tek götürür oldum bu hafta(İlerleyen haftalarda lokum, akide şekeri filan şeker meselesinde baya ilerliyorum, ancak bu haftanın şekeri açık arayla Haribo Ayıcık.)
Sadece ağzımda şeker varken, bir de nadiren tuzlu ayran filan içince kesilen bir bulantı. Gece uykudan uyandıran bir bulantı. Öğürten ama inatla kusturmayan bir bulantı. Öyle böyle bir bulantı değil.
Kendisine bundan sonra 7/24 bulantısı desinler literatürde, ne öyle sabah bulantısıymış da mış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder